image
Cihaz kullanımı Genel Bilgilendirmeler

MİKROFON KAPSÜLLERİ hkk.

Mikrofonların ÇALIŞMA PRENSİPLAERİ hkk. genel ve temel bilgiler.
Mikrofonlar ( Mikrofon kapsülleri ) temel olarak havadaki ses titreşimlerini ( DİNAMİK SES BASINCI DEĞİŞİMLERİNİ ) çeşitli yöntemlere elektrik sinyallerine çeviren ( “Transducer” ) cihazlardır.

Bu elektrik sinyaline çevirme yöntemleri ( çalışma prensibleri ) ;
Elektromanyetik İndüksiyon yöntemi ( “Dinamik Tip” olarak daha fazla alınır ) ve Kapasitif ( Kondanser ) yöntemi olmak üzere 2 ayrı prensip ile özetlenebilir; genellikle bu iki ana prensipten birinin üyesi sayılabilicek ( Ribbon, HF, MEMS ) yöntemlere ve diğer nadir kullanılan ( Kiristal, Optik, Karbon,.. ) yöntemlere şimdilik burada yer veremiyorum!

DİNAMİK DEĞİŞİM YÖNTEMİ; ( DİNAMİK KAPSÜL YAPISI .)

Bu yöntem genel olarak “Moving coil” tipi olarak anılır. Asıl teknik adı “Elektromanyetik indüksiyon yöntemi” dir, hava titreşimleri sabit bir manyetik alan içerinde olabildiğince hareket kabiliyeti engellenmeden asılı duran ( hareket edebilen ) bir iletkenin ( bobinin ) mekanik olarak bağlı olduğu bir diyaframın/membranın ( hepsi birlikte Dinamik kapsül olarak bilinir. ) , ki titreşen havanın çarptığı alandır, hareketini alarak onun ile senkronize hareket ederek ( titreşerek ) diyaframa/membrana çarpan havanın hareketi ile, ( olabildiğince ) eşlenik bir elektrik sinyalini, doğrudan ve aracısız olarak üretir. Bu sebeb ile dinamik mikrofonların hariçten bir güç kaynağına ihtiyaçları yoktur.

Bu üretilen voltaj değerine mikrofonun hassasiyeti ( Sensivity ) diyoruz ve ölçü birimi mV/Pa ( miliVolt / Pascal ) ‘dır, bu değer iyi bir dinamik mikrofonda 1-2mV/Pa arasındadır.

Dinamik Kapsül
Dinamik Kapsül

Ribbon mikrofonlarıda çalışma prensibleri açısından “Elektromanyetik indüksiyon yöntemi” başlığı altında değerlendirebiliriz.

 

KAPASİTİF DEĞİŞİM YÖNTEMi; ( KAPASİTİF / KONDANSER KAPSÜL YAPISI )

Bu yöntemde harici bir besleme ( gerilim kaynağı ) ile Kutuplanmış ve/veya şarjlı olan, ancak kutup plakaları ( diyaframlar ) açıkta, hava ile temasta olan bir kondansatörün ( Kapasitif Kapsül ) , çok ince plakaları arasındaki mesafenin titreşen havanın basınç ile değişimine, dolayısı ile ses basıncına eşlenik / senkronize kapasitif yük değişiminin algılanarak ( ilave bir yardımcı elektronik devreler ile ) elektrik sinyaline çevrilmesi / dönüştürülmesi prensibine göre çalışmaktadır. Kapasitif yöntemde dinamik yöntemin aksine “mekanik enerjinin aracısız / devresiz olarak doğrudan elektrik enerjisine dönüşümü” ve “üretimi” sözkonusu değildir, bu sebeb ile çevrim ve dönüşüm işlemi için aracılık eden ilave bir devrenin çalışabilmesi için harici bir güç kaynağına ihtiyaç duyulur. Bu devre genellikle mikrofonun gövdesi içerisinde konumlandırılmıştır ancak Stüdyo tipi daha profesyonel mikrofonlarda sadece besleme devresi/ünitesi harici olarak yapılabilmektedir.

Kapasitif/Kondanser mikrofonların dönüştürücü devrelerinin beslenmesi için en yaygın kullanılan besleme voltajı değeri 48 Volt tur ve “Phantom 48V” veya “P48” olarak anılır , ancak artık çok yayın olarak kullanılmamakla beraber bazı “Vintage” ( üretim ve prensip olarak eski ancak değerini korumuş ) mikrofonlarda ±12 Volt besleme geriliminin ( Tonader besleme veya Nagra besleme olarakta bilinir.) kullanıldığı mikrofonlarda vardır.

Kondansatör plakaları, dinamik mikrofonların diyaframlarına nazaran çok ince ve hafif olduklarından, çok daha düşük ses basıncı değişimlerine tepki verebilmektedirler, yani çok daha hassastırlar , bu oran dinamik mikrofonlara nazaran 10–40 katı ve fazlası olabilmektedir. Kapasitif ( Kondansör ) mikrofonlarda hassasiyet 5-20mV/Pa arasındadır, ancak bu değerin 40mV/Pa ve üzerine çıktığı kapasitif yöntemde çalışan mikrofonlarda mevcut.

Kapasitif Kapsül
Kapasitif Kapsül

Kapasitif değişim prensibi ile çalışan fakat Kapsülün kutuplama (polarizasyonu) için besleme güç kaynağına ihtiyaç duymayan ve “BACK ELECTRET CONDENSER MİCROPHONE” olarak anılan mikrofonlarda mevcuttur, ancak burda genellikle harici bir beslemenin hiç gerekmiyeceği anlaşılmamalı, burada sadece polarizasyon voltajından bahis edilmekte, dönüştürücü/çevirici devre için yinede bir harici besleme kaynağına (Bazi mikrodonlarda bu bir Pil de olabilir) ihtiyaç vardır. Bu back elektred mikrofonlar telefonlarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak kalite olarak klasik Kondanser mikrofonlarının yerini dolduramamakla birlikte, 1962 de icat oluşundan beri güncel kullanımdaki cihazlardaki mikrofonların %90 ve fazlası bu tür back elektred mikrofonlardır!

Kristal Transducer’lar; ( Kristal mikrofonlar )

Bu yöntemde genel olarak hava titreşimlerinin sabit bir Kristal diyaframana / membran yüzeyine ( Piezoelektrik kiristallerle kaplı Eleman = Basınca maruz kalınca elektrik üreten eleman ) çarpması ile hava ile senkronize (olabildiğince) titreşerek (yüzey basıncı değişimine uğrayarak) elektrik sinyalini, doğrudan ve aracısız olarak üretir. Bu sebeb ile kiristal mikrofonlarında, Kondanser mikrofonlar gibi hariçten bir güç kaynağına ihtiyaçları yoktur. Telli enstrümanlarda gövdeye temaslı (yapışık) olarak kullanımı yaygındır.

Daha fazla bilgi için ; NEUMANN MICROPHONE ACADEMY

Sorularınız için 0532 598 79 43 nolu telefon numarasından ( 08:00 – 20:00 arası ) yardım alabilirsiniz.

Views: 6

Share This Post

Related Post